Gethsemane Kilisesi

Gethsemane Kilisesi 1989 sonbaharında, Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin (DDR) en önemli bilgi merkezi haline geldi. Kilise, komünist diktatörlüğe karşı direnişin merkezi ve devrimin yakıcı noktası oldu. Ekim ayının başlarından itibaren genç insanlar, burada yaptıkları ihtar nöbetleriyle, politik tutsakların serbest bırakılmasını talep etti. Kilisenin hemen önünde yüzlerce mum yanardı. Bu mumlar, barışçıl protestonun sembolü oldular. 

Muhalifler, bir telefon iletişim hattıyla tüm DDR’de yaşanan miting, tutuklamalar ve devletin saldırılarıyla ilgili bilgileri topluyordu. Tanık tutanakları, devletin acımasız saldırılarını belgeliyordu. 

Kilisede her akşam ibadet ediliyor ve bilgilendirme toplantıları düzenleniyordu. On binlerce bildiri dağıtılıyordu. Muhalif gruplar, taleplerini ve hedeflerini tanıtabiliyordu. Kiliseye gelen binlerce insan, ülkenin içinde bulunduğu durumu tartışıyor, uluslararası medya bunların haber ve görüntülerini dünyaya, özellikle de DDR’ye ulaştırıyordu. 

7 ve 8 Ekim 1989’da kilisenin etrafındaki eylemciler, güvenlik güçleri tarafından çembere alındı, tutuklandı ve kötü muameleye maruz kaldı. Yaklaşık bin 500 kişi gözaltına alındı. Etrafta oturanlar, gözaltına alınanlarla dayanışma amacıyla pencerelerinin önüne mumlar diktiler. Barışçıl protesto eden insanlara devletin şiddet kullanması, halkın geniş kesimini dehşete düşürdü ve bu dehşet duygusunun kendisi, devrimin itici gücü haline geldi.