Kim demiş onun gevşek olduğunu. Läßig, genelde aşırı bakımlı bir insan. O, bir avukat işte. Leipzig sokaklarında Sosyalist Birlik Partisi (SED) rejimine karşı dolgun saçlı ve sakallı bir devrimci olarak şarkı söylüyordu. Läßig : “Devrimin asıl nedeni sistemin yorgunluğuydu. Birinin çarpmasını bekleyen kağıttan ev gibi duruyordu orada. Çarpan biz olduk, biz Yurtaş Hakları Savunucuları.”

Jochen Läßig, Barışçıl Devrimin öncüsü oldu. Halle şehrinde teoloji okurken üniversiteden atıldı. O da üniversite eğitimine Leipzig Teoloji Semineri’nde devam etti. Bu genç adam papaz olmayı düşünmeden, bilinçli olarak manevi bilimleri seçti. Läßig, Ocak 1989’da Yurttaş Hakları Hareketi’nin sansasyonel bir eylemine katıldı. SED-devleti Leipzig’de de Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg’un anmasını yapıyordu. Yeni devrimcileri, kendi düzenledikleri mitinge davet ediyor, bastıkları 10 bin bildiriyi “Özgürlük, hep farklı düşünenlerin özgürlüğüdür” sloganına sadık kalarak dağıtıyorlardı. 15 Ocak tarihinde, Leipzig’de, 1989 başdöndürücü Sonbahar süreci hariç, en büyük protesto mitingi örgütlendi. Mitinge yaklaşık 800 kişi katıldı. Polis “yasadışı toplantıyı” dağıttı ve 53 eylemciyi tutukladı. Läßig de tutuklananlar arasındaydı. 

O süreci değerlendirdiğinde ise bu olayı hafife alıyor, “sorgular gülünçtü, işkence yoktu”. İnsanlar, görünürde her şeye kadir bu sisteme başkaldırma cesaretini nereden alıyordu? “Bizler kariyer de yapamayacağımızı bildiğimiz için kaybedeceği bir şeyi olmayan insanlardık. Ben ne yapacağımı bilmiyordum, kapıcılık mı kalorfercilik mi yapsaydım? Veya karşı tarafa mı geçseydim?”

Läßig geçimini sokakta müzik yaparak kazanıyordu. Yoldan geçenler onun söylediği Georg Danzer’in karşı taraf parçasını dinlerken şoke oluyorlardı. Läßig: “Aslında bu parça toplumun dışına çıkan birinin hikayesini anlatıyor. Ancak o dönemler herkes, karşı taraf dendiğinde, bundan duvarın karşı tarafını anlıyordu.”

Läßig, 10 Haziran 1989’da Leipzig’de devletten izin almadan sokak müziğ şenliği örgütledi. 20 grup sahne aldı. Bin polis ve bir o kadar da sivil polis müzisyenlere müdahale edip, onları tıra yüklediler. Şenlik tam bir başarıydı ve onu örgütleyen tutuklanmamıştı. Läßig’e sadece bin Mark para cezası verildi. Sonbaharda gerçekleşen olaylar da onun bu cezayı ödemesini gereksiz kılacaktı. 

Jochen Läßig, sessiz bir devrimci değildi. Gizli servis Stasi onu “Trampet” kod adıyla en yüksek izleme derecesine almıştı. 1989 yılından sonra da politik faaliyet yürüttü. O, şehir meclisinde kaldı ve 1990 tarihinde Cumhurbaşkanı Richard von Weizsäcker’e Nikolai Kilisesi’nde, herkesin gözü önünde, sözde silah ticaretine karışmış olmasından dolayı saldırdığında sansasyonel bir eyleme daha imza atmış oldu. Bunu yaptığı dönem, bu devrimcinin kendisinin zihinsel olarak kamulaştırıldığını hissettiği dönemdi. O konuşurken mikrofonu kapattılar. Yine de, bir kaç yıl sonra, verdiği hizmetlerden dolayı onurlandırıldı.